Son aylarda özellikle Ankara kulislerinde dolaşan iki iddia var. Birincisi, AK Parti belde belediyeciliği sisteminin geri dönerek merkezi otoriteyi seçici hale getirmek istiyor. Diğer bir iddia ise, belediyelerin bazı yetkileri elinden alınarak Vali ve Kaymakamlar aracılığı ile merkeze bağlanacağı yönünde.. Her iki senaryoda Belediyecilik sisteminde Ak Parti’nin köklü bir değişim yapmak istediğini gösteriyor. Peki sizce bu yeni tasarı Ak Parti’nin yerelde kaybolan gücünü geri getirir mi yoksa daha içinden çıkılmaz bir hal mı alır!!
Ankara Kulislerinde Dolaşan İddialar
Geçtiğimiz hafta yazdığım “Belde Belediyeciliği Geri Geliyor” yazımın devamı niteliğinde olan bu yazıda, aslında Ankara’nın çözüm süreciyle birlikte belediyeleri geri vererek yeniden seçici üst makam olma inşasından söz etmiştim. Belediyeler merkeze bağlanacak derken; aslında Ak Parti’nin Belediyelerin bazı yetkilerinin kaymakamlar ve valiler aracılığı ile yürütmek istediğini düşünüyorum.
Bu, aslında başkanlık sistemine bir ayar mahiyeti taşıyor. Böyle bir karar alınmasının temel sebeplerinden bir tanesi, başkanlık sisteminin halktan kopmaya başlaması; ikincisi, AK Parti’nin çok sayıda belediyesini rakibi CHP’ye kaptırması; son olarak ise yerel siyasetten uzaklaşan bir AK Parti görüntüsü idi. Ankara’nın, belediye yetkilerinin bazılarını kaymakamlar ve valiler aracılığı ile merkeze bağlama niyetinde olduğu aşikâr.
Güç Dengesi ve Yenilikçi Hareketler
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine göre “Yeni Türkiye Yüzyılı”nda bir sorun yaşansın istemiyor. AK Parti’de yapılan yanlışlar ile gerek belediyelerin kaybedilmesi, AKP içindeki yenilikçi grupların hareketleri ve kaybolan başkanlık güç dengesini bu sayede tek elde tutmak istiyor. Aslında Ankara siyasetinden bakıldığında gücün tek elde toplanması oldukça iyimser görülebilir. Ancak bu, vatandaşın oldukça kısık çıkan sesini tamamen kesmesine ve bir dip dalgası yaşanmasına sebep olabilir.
Merkez Siyasetinin Yerelden Uzaklaşması
Aslında oluşturulmak istenen şeyin özeti, “Merkez siyaseti yerelden çok uzaklaştı, biz bu siyaseti CHP’ye vermeden, ayrıca AKP içindeki yenilikçiler grubuna kaptırmadan yeniden seçici üst yönetim olalım.” cümlesinden fazlaya gitmeyecektir. Bunun başlıca sebepleri arasında ise, yeni açılım sürecinde istenen belediye yönetimleri geliyor. Sonuç itibariyle, her bölgedeki vatandaşlar kendi seçtikleri kişiler tarafından yönetilmek istiyor.
Belediye Başkanları: Halkla Temasın İlk Noktası
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yeni çözüm sürecinin de eskisi gibi sekteye uğramamasını, belediyeleri alan partilerin yine güç devşirmemesini ve ayrıca AK Parti içinde palazlandığı iddia edilen yenilikçi grubu bir potada eritmek istiyor. Önümüzdeki seçimler, aslında belediyelerin kilit olduğu bir sisteme evrilebilir. Belediye seçimleri yaşanan gelişmeler ışığında bakarsak, belki genel seçimden daha önce yapılabilir.
Çünkü her ne kadar başkanlık sistemiyle yönetiliyor olsak da halk hâlâ kendisine hizmet eden bir numaralı kurumun belediyeler olduğunu biliyor. Bu, bir anlamda halk ile direkt temas kuran kişilerin belediye başkanları olduğu sonucunu doğuruyor. Son belediye seçimlerinde ise AK Parti oldukça kötü sonuçlar aldı. Ekonominin bu kadar kötü gitmesinin sorumlusu olarak halk hâlâ AK Parti’yi görüyor.
Kritik Süreç: Sivil Anayasa ve Belediye Yetkileri
Sözün özü, yapılmak istenen belde belediyeciliği sistemi bir kararname ile geri getirildi. Merkeze uzaklık iddiaları ile büyükşehir yasasında tırpanlamalar Ankara kulislerinde konuşuluyor. Belki Balıkesir büyükşehir yetkisini bile kaybedebilir. Tüm bunların ışığında ikinci senaryo ise, belediye yetkilerinin bazılarını valiler ve kaymakamlar aracılığı ile merkeze bağlayarak sorunu çözmek yönünde.
Ne olursa olsun, AK Parti sürekli kazanan olmak istiyor. CHP ise görünen o ki direnmeyi sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde aniden “Belediye sistemi değişti, büyükşehir belediyelerinin bazı yetkileri kaymakam ve valilere geçti” haberleri duyabiliriz. Buradaki kritik anlaşmalar ise, yine Ankara iddialarına bakacak olursak, sivil anayasa sürecinde gizli olacak.
Sonuç: Yine Bedeli Vatandaş Ödeyecek
Bu duyduklarımız, aslında ne ekonomik olarak bizleri rahatlatacak, ne de ileriye daha umutla bakmamızı sağlayacak. Olan yine vatandaşa olacak…
Kalın sağlıcakla…
YORUMLAR